UV radyasyongörünür ışından kısa, X ışınından uzun dalga boyuna sahip (yaklaşık 10-400 nm)bir elektromanyetik radyasyondur. UV radyasyon, dalga boyuna göre; uzak-UV(extreme-UV, 10-200 nm) ve yakın-UV (near-UV, 200-380 nm) olarak ikiye ayrılabilir.Yakın-UV insan sağlığına ve çevreye etkileri göz önüne alınarak;
• UVA (uzun UV, longwave UV, siyah ışık;315-400 nm),
• UVB (ortaUV, mediumwave UV; 280-315 nm)
• UVC (kısaUV, shortwave UV, germisidal UV; 200-280 nm)
olarak üç bölümde incelenebilir. UV radyasyon kısa dalga boyu ve yüksek enerjisi nedeniyle her çeşit mikroorganizmayı öldürebilir. UV ışınının en büyük antimikrobik etkinliği 250-260 nm (253.7 nm) dalga boyu bölgesindedir. Bu dalgaboyu, DNA tarafından en etkin şekilde absorbe edilen dalga boyudur. Hücresel DNA’larca absorbe edilen UV radyasyon enerjisi, bitişik timin bazları arasında kimyasal kovalen bağlar oluşturarak timin dimerleri meydana getirir. Ortaya çıkan bu timin dimerleri hücresel UV hasarının başlıca mekanizmasını oluşturur. Bu UV nedeniyle oluşan timin dimerleri DNA iplikçiklerinde katlanmalara neden olur, DNA’nın doğal helikal yapısı bozulur. Bu durum hücre bölünmesi öncesi kromozom replikasyonunu güçleştirir, genlerin transkripsiyonu ve ekspresyonuyapılamaz.
Kromozom replikasyonu yapılabilse bile üreyemeyen mutant hücreler ortaya çıkacaktır. Timin dimerleri yaşamsal fonksiyonları olan genlerde görüldüğünde, DNA replikasyonunu engellediğinde öldürücüdür (Şekil 1). Belli koşullarda bazı organizmalar DNA hasarını onarabilir ve üremenin tekrar mümkün olabileceği aktif bir duruma dönebilir. UV ışınının şiddetinin çok yoğun olduğu durumlarda hasar çok yaygın olur ve bu durumda onarım olanaksızdır. Onarım mekanizmalarından ilki, çoğu mikroorganizmaların sahip olduğu ışıkla harekete geçen onarım sistemidir.
Fotoreaktivasyon denilen bu sistem, timin dimerlerini ayırarak etki gösterir. Fotoreaktivasyon görülebilir dalga boyundaki güneş ışığının katalizör etkisinin sonucudur. Şigella gibi bazı bakteriyel patojenler fotoreaktivasyon sistemine sahiptir, fakat virüsler ve bazı bakterilerde bu mekanizma yoktur. Bazı mikroorganizmalarda ışığa gereksinim duymayan karanlı kreaktivasyon (darkreactivation) denilen diğer bir onarım sistemi bulunur. Bu sistemde timin dimerleri taşıyan kısa DNA zincirleri kesilip atılır. Onarım belli bir sürede yapılabilir, bu süre içinde onarım olmazsa, hasar geri dönüşsüz olacaktır.
UV radyasyon,uzun süre ve yoğun temas sonucu insan derisinde eriteme neden olmakta ve deri kanseri gelişimine yol açabilmektedir. Ayrıca UV lambasına direkt olarak bakan bazı kişilerin retinasına ciddi zararlar verebilmektedir. Bu dezavantajları nedeniyle UV radyasyon sadece bazı özel durumlarda bir sterilizan ajan olarak kullanılmaktadır. UV Lambaları Niels Ryberg Firsen infeksiyöz deri hastalıklarının tedavisinde güneşin UV bakterisidal etkisini göstererek 1903 yılında tıp dalında Nobel ödülü almıştır.
1930 yılında Westinghouse UV lambalarını geliştirmiş ve germisidal etkilerinin kanıtlanması için çok sayıda çalışma yapılmıştır. Sonuçta UV’nin virüsler, bakteriler, mantarlar ve Mycoplasma üzerine inaktive edici etkisi gösterilmiştir. Ultraviyole germisidalradyasyon [ultraviolet germicidal irradiation (UVGI)] denildiğinde genellikle253.7 nm dalga boyunda UV (UVC) kastedilir. Günümüzde germisidal amaçla UV ışıkkaynağı olarak genellikle kullanılan lambalarda, cam bir tüp içindeki düşük basınçlı cıva buharı içinden akan elektrik akımı sayesinde UV ışık üretilir. Bu lambalara “germisidal lambalar (UVC lambalar)” denilmektedir.
Ultraviyole Lambaların Mikrobiyal Kontrol Amaçlı Kullanım Alanları 1. Hava ve yüzey dezenfeksiyonu: Mikrobiyal kontrolde UV lambalarının başlıca kullanım alanları;ameliyathaneler, laboratuvarlar ve biyolojik güvenlik kabinlerinin hava ve yüzeylerinin dezenfeksiyonudur. Ayrıca, insanların bir arada kalabalık olarak bulunduğu çocuk yuvaları, kafeteryalar, jimnastik salonları, hastane odaları gibi kapalı yerlerde, havadaki patojen mikroorganizmaların sayısını azaltarak hava yolu ile bulaşan hastalıkların yayılımını engellemek için kullanılabilirler.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Gerilim / Voltage : 220 V
Güç / Power : 32 W
Frekans / Frequency : 50 Hz
Ağırlık / Weight : 4,25 kg
Boyutlar (BxGxY) / Dimension (LxWxH) : 39x22x23 cm
Etkili Alan / Area : 50 m2
UV Florasan Ort. Ömrü / Average Life Of UV: 8000 saat / hours
ÖNEMLİ NOT: UV ışık, uzun süre ve yoğun temas sonucu insan derisinde eriteme neden olmakta ve deri kanseri gelişimine yol açabilmektedir. Ayrıca UV lambasına direkt olarak bakan bazı kişilerin retinasına ciddi zararlar verebilmektedir. Bu Yüzden AEREM19 Cihazımızda UV ışık kapalı bir alandan filtreler ile ışığın ortama yayılımı engellenmiştir. Lütfen filtresiz, kasa açık şekilde ışığa maruz kalmaktan kaçınınız!
BASINDA UV İLE VİRÜSLERE KARŞI MÜCADELE HAKKINDA HABERLER